Denize açılan ilk lüks otel markası The Ritz-Carlton benzersiz bir yat deneyimi sunuyor. The Ritz-Carlton, ödüllü lüks otel markasının yanı sıra lüks yatçılık hizmeti ve zamansız stilini de denize getiriyor. 2018’in Mayıs ayında rezervasyon almaya başlayacak The Ritz-Carlton, Türk konuklarını da Cruise deneyimine bekliyor.
The Ritz-Carlton, uzun vadeli bir işletme anlaşması çerçevesinde lüks konukseverlik hizmeti sağlamaya hazırlanıyor. The Ritz-Carlton Yat Koleksiyonu girişimi, seyir endüstrisi için benzersiz bir deneyimi temsil ediyor. Bu serideki üç lüks yatın ilki 2019 yılının dördüncü çeyreğinde denize açılmayı planlıyor ve The Ritz-Carlton’ı hem karada hem de denizde lüks konaklama sağlayan tek kuruluş olarak ayırıyor.
Yatçılığın ve gemiciliğin bu özgün kombinasyonu, rahat, zarif ve hoş bir atmosferde dünyayı keşfetmek isteyen konuklar için yepyeni bir lüks seyahat deneyimi olacak.
Geminin güzergahı, The Ritz-Carlton'un lüks tatil beldelerinin yaşam biçimini ve bir yat tatili ruhunu yansıtmak amacıyla geliştiriliyor. İmza destinasyonlara uğranılacak yolculuk, yedi ile on gün arasında değişiyor. Birinci gemi Akdeniz, Kuzey Avrupa, Karayipler ve Latin Amerika gibi çeşitli duraklarda mevsim değişikliğine göre seyahat edecek. Geminin boyutu sebebiyle, yat Capri ve Portofino’dan St.Barths’a ve eski Cartagena kentine kadar özgün diye nitelendirilen, büyük gemiler için ulaşılabilir olmayan benzersiz lokasyonlarda bulunacak. Gece konaklama ve gündüz liman bağlantılarını içeren rahat bir tempoda, konuklara benzersiz bir deneyim sunacak.
Özel olarak tasarlanmış küçük kapasiteli gemi 298 yolcuya kadar ağırlayacak ve her biri kendi balkonlu 149 suitten oluşacak. Yatta ayrıca, modern işçilik ve iç mekan tasarımları ile birlikte The Ritz-Carlton ve önde gelen gemi dizayn firması Tillberg Design of Sweden tarafından tasarlanan iki 138 metrekarelik lüks dubleks çatı katı suitleri yer alacak. Yerleşik alandaki deneyim, ikonik Ritz-Carlton markasının tanınmış olduğu yüksek konforu ve benzersiz düzeyde bireysel konuk hizmetini yansıtacak.
Yolculuk boyunca konuklar ultra-lüks gemi seyahati ve özel yatçılık sektörlerinde eşi benzeri görülmeyen, gezgin bir tarzda şımartılacaklar. The Ritz-Carlton yatlarında, Sven Elverfeld’in yaptığı restoran Aqua, The Ritz-Carlton'daki Michelin üç yıldızlı restoranı Wolfsburg, Ritz- Carlton Spa imzalı Panorama Lounge ve şarap barı gibi seçenekleri sunuyor. Buna ek olarak, yat, yerel şefler, müzisyenler ve sanatçılar ile işbirliği yaparak, benzersiz ve deneyimsel yollarla hem karada hem de denizde tecrübe edebilmeleri için benzersiz bir yolculuk vaat ediyor.
Rezervasyonları 2018’in Mayıs ayında açılacak olan The Ritz-Carlton yat koleksiyonu gemileri özel kontrat için de temin edilebilir.