Et sektöründeki tek kadın üst düzey yönetici olan Bahar Özürün, sektöre girişimci ve kendi işinin patronu olarak geri döndü.
KENDİ MARKASIYLA SEKTÖRE DÖNDÜ…
Et sektöründeki tek kadın üst düzey yönetici olan Bahar Özürün, sektöre girişimci ve kendi işinin patronu olarak geri döndü.
ÖzDöner markasını yaratan Özürün, en kaliteli döneri üretme iddiasının yanında kadın istihdamını artırma ve yerel hayvancılığı destekleme projeleri ile sektörde farklılık yaratıyor.
“Hedef Kitlemiz Dönerini Kendi Takan Kaliteli Dönerciler”
Daha önce sektörün önemli markaları Bereket Döner ve Kasap Döner’de Genel Müdür pozisyonunda görev yapan Bahar Özürün, et ve döner sektöründeki deneyimini, ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu girişimi ile ÖzDöner markasına taşıdı.
Döner’in Türkiye’de doğup Almanya’da sektör haline geldiğini belirten Özürün, “ÖzDöner, Türkiye ve Almanya’da hazır döner sektöründe 25 yılı aşkın tecrübeye sahip dört girişimci tarafından kuruldu. Bizim damak tadımız ve el işçiliğimiz ile Alman gıda ve et işleme teknolojisinin ideal bir birlikteliğini oluşturduk. Dünyaya en önemli kültür ihracımız, sokak yiyecekleri trendinin yıldızı olduğuna inandığımız geleneksel dönerimizi yılların tecrübesi ile ama ilk günkü heyecanımızı koruyarak üretiyoruz” dedi.
Türkiye’de hazır döner sektörünün 20 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Özürün, “Biz işimizi dönerin kontrollü şartlarda fabrikalarda üretilip satış noktalarına soğuk zincir kırılmadan ulaşması olarak tanımlıyoruz. Hammadde giriş ve ürün çıkış kontrolleri, muhafaza ve işleme koşulları, ileri et işleme teknolojileri, kimyasal ve mikrobiyolojik analizler gibi son tüketim noktasında yapılması mümkün olmayan işlemleri gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında dönerini özenerek takan tadı ile meşhur olmuş yerel dönercilerden farkımız yok. Biz de etlerimizi itinayla seçerek alıyoruz, sinirlerini dikkatle ayırıp, ince ince açıyor, etin tadını baskılamayacak kadar sosluyoruz. Ustalarımızın en az 24 saat dinlenmiş soslu etlerden özenle taktığı dönerlerimiz 12 saat -40 derecede şoklanıyor ve merkez ısısı -18 dereceye ulaşıyor. Bu dönerde artık mikrobiyolojik bir üreme söz konusu olmuyor, üstelik pişirme sırasında da üst yüzey pişerken iç kısmı hala donuk kaldığı için taze etteki gibi zararlı bakteri üretme riskini barındırmıyor” dedi.
Bu detayların işletmeler ve son tüketici tarafında yeteri kadar bilinmemesi yanında dönerde çok önemli olan et seçimi ile ilgili kaygılar nedeniyle kaliteli ürün sunmayı hedefleyen işletmelerin hala kendi dönerlerini takmaya devam ettiğini belirten Özürün, “Aslında bizim hedef kitlemiz de tam olarak bu işletmeciler, çünkü biz de aynı onlar gibi dönerimizin üstüne titriyoruz. Zaten ürünümüzü deneyip bunu gördüklerinde bir daha asla kendileri takmıyorlar. Hem zahmetli bir üretim prosesinden kurtuluyorlar, hem mutlu müşteriler ile cirolarını, düşük fire oranı ile de karlarını artırıyorlar” dedi.
“Küçük Hayvancılık İşletmelerine Destek”
“Bir döner ancak kullanılan et kadar iyi olabilir” felsefesini merkeze alan ÖzDöner’de et seçimine büyük önem veriliyor. Kullanılan etlerin küçük yerel üreticilerin yetiştirdiği hayvanlardan elde edildiğini belirten Özürün, “Dönerin renginin, tadının ve yumuşaklığının istenen şekilde olması için sadece 18 aydan küçük, üreticinin kendi tarlasındaki yem bitkileri ile beslenmiş danaları tercih ediyoruz. Eti sadece karkas olarak temin ediyor ve kendimiz işliyoruz. Böylece dönerimizin kalitesini güvence altına alırken aynı zamanda yerel hayvancılık işletmelerimizi de destekliyoruz. Hem tarım ve hayvancılıkta üretimin artması hem de kırsalda sosyoekonomik gelişmenin gerçekleşebilmesi için küçük aile işletmelerinin desteklenmesini sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz” dedi.
“Kadın istihdamını artırmaya devam”
Bugüne dek kadın istihdamını ve girişimciliğini artırmaya yönelik projeler geliştiren Özürün, ‘’Kadınların çalışma hayatının her seviyesinde daha yoğun görev alması gereğine inanıyorum. Bugüne dek de bu konuda birçok projenin içinde yer aldım. ÖzDöner’de de et hazırlama ve döner takma gibi erkek egemen olanlar dahil tüm işlerde kadın çalışanlara fırsat verilmesini sağlayacağız” dedi.
“Üretimde Covid-19 önlemleri”
“Tüm üretim süreçlerimizde hijyen ve sanitasyon kurallarını zaten üst düzeyde uyguladığımız için Covid-19 nedeniyle büyük bir değişiklik olmadı” diyen Özürün alınan önlemleri şöyle sıraladı: “Tesis yerleşimimizde zaten her personelin çalışma tezgahı birbirinden farklı ve aralarındaki fiziksel mesafe olması gerekenden fazla. Sadece dinlenme zamanlarında mesafe kurallarına uyarak ve olası risklere karşı semptom takibi yaparak sürece uyum sağladık. “
Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde İstanbul Mahkemeleri yetkilidir.