Murtaza Kalender “Kazanan Almanya Ekonomisi Oldu, Peki Ya Turizmciler?”

Dünyanın en önemli turizm etkinliklerinden biri olan ITB Berlin Turizm Fuarı’nı yakından gözlemleme fırsatı buldum. Fuarın genel atmosferi, organizasyon yapısı ve katılımcılara sunduğu imkanları değerlendirirken, turizm profesyonellerinin gerçekten verim alıp alamadığına dair önemli sorular aklıma takıldı.

8 Mart 15:35

 

ITB Berlin Turizm Fuarı’nı Değerlendirdim: “Kazanan Almanya Ekonomisi Oldu, Peki Ya Turizmciler?”

Dünyanın en önemli turizm etkinliklerinden biri olan ITB Berlin Turizm Fuarı’nı yakından gözlemleme fırsatı buldum. Fuarın genel atmosferi, organizasyon yapısı ve katılımcılara sunduğu imkanları değerlendirirken, turizm profesyonellerinin gerçekten verim alıp alamadığına dair önemli sorular aklıma takıldı.

ITB Berlin Turizm Fuarı’nda Yaşanan Zorluklar

Fuara gitmeden önce yaşanan vize sıkıntıları, pasaport işlemlerindeki uzun bekleme süreleri ve randevu almakta çekilen zorluklar turizmciler için büyük bir engeldi. Almanya’nın vize politikaları ve randevu süreçlerindeki yavaşlık, birçok turizm profesyonelinin fuara katılımını zorlaştırdı. Sektörü canlandırması gereken bir etkinliğin, daha en başında katılımcıları bu kadar zorlaması düşündürücü.

Fuar alanına geldiğimde ise karmaşık bir düzen ve eksiklikler dikkatimi çekti. Standlar arası mesafeler iyi korunmuştu ancak yönlendirme tabelaları ve organizasyon konusunda eksiklikler vardı. Bazı salonların kapalı olması ve bununla ilgili yeterli bilgilendirme yapılmaması ise ayrı bir sorun olarak öne çıktı. Özellikle Türk turizmcilerin ağırlıklı olarak birbirleriyle görüşmesi, sektör adına büyük bir verimsizlik yarattı. Bunca çaba ve masraftan sonra yalnızca Türk firmalarıyla görüşmek, fuarın asıl amacına gölge düşüren bir durum.

ITB Berlin’in Güçlü Yönleri ve Eleştiriler

ITB Berlin’in başarısını inkar etmek mümkün değil. Fuarın bazı güçlü yönleri şunlardı:

 • Dünyanın önde gelen turizm markalarını bir araya getirmeyi başardılar.

 • Gereksiz anonslar yapılmadığı için katılımcılar görüşmelerine odaklanabildi.

 • Fuarın algı yönetimi ve pazarlaması çok iyi yapıldı.

 • Almanya hükümeti ve turizm STK’ları fuara ciddi anlamda sahip çıktı.

Ancak bu olumlu yanların yanında ciddi eksiklikler ve hayal kırıklıkları da vardı.

“Turizm Show” Mu, Yoksa Gerçek Bir İş Platformu Mu?

ITB Berlin’in ticari bir fuardan çok bir şova dönüştüğünü söylemek yanlış olmaz. Devasa ve ihtişamlı stantlar, gösterişli etkinlikler ve renkli atmosfer, fuarı bir eğlence alanına çevirmişti. Ancak işin ticari boyutuna bakıldığında, fuarın iş bağlantıları açısından ne kadar verimli olduğu tartışmaya açık.

Randevu sisteminin yetersizliği büyük bir problem yarattı. Speed Networking alanındaki randevuların büyük kısmı iptal edildi ve birçok turizm profesyoneli bu durumdan şikayetçiydi. İş bağlantıları kurmak için gelenlerin, organizasyon eksiklikleri nedeniyle bu fırsatları yeterince değerlendirememesi önemli bir sorun.

Hosted Buyer Hayal Kırıklığı

Fuardaki en büyük hayal kırıklıklarından biri, Hosted Buyer (davetli alıcı) sisteminin beklentileri karşılamamasıydı. Fuarın ikinci gününde Hosted Buyer alanında sadece 50 kişi vardı, üçüncü gün bu sayı 20’ye kadar düştü. Bu kadar büyük ve iddialı bir organizasyonda, alıcıların azlığı ve ilgisizliği, fuarın ticari anlamda ne kadar başarılı olduğu konusunda soru işaretleri yarattı.

Türkiye Neden Kendi Fuarlara Aynı Önemi Vermiyor?

Bir diğer önemli soru şu: ITB Berlin’e bu kadar ilgi gösteren Türk turizmciler, neden Türkiye’deki turizm fuarlarına aynı ilgiyi göstermiyor? Almanya’da yapılan bir fuara bu kadar yatırım ve çaba harcanırken, Türkiye’deki fuarların daha az ilgi görmesi düşündürücü. Bu konuda hem katılımcıların hem de fuar organizatörlerinin kendilerini sorgulaması gerekiyor.

Sonuç: Kazanan Almanya, Kaybeden Turizm Profesyonelleri

ITB Berlin, güçlü algı yönetimi ve pazarlamasıyla dışarıdan başarılı bir organizasyon gibi görünse de, iş bağlantıları ve ticari verimlilik açısından beklentileri tam olarak karşılamadı. Ticari bir fuardan çok bir “Turizm Show”a dönüşen etkinlik, turizmciler için ne kadar kazançlı oldu, tartışılır. Ancak kesin olan şu ki, bu fuarın en büyük kazananı Almanya ekonomisi oldu.

Türkiye olarak, kendi fuarlarımızı güçlendirmeli ve uluslararası organizasyonlarda daha stratejik adımlar atmalıyız. Aksi takdirde, turizm sektörümüz yalnızca büyük bütçeli etkinliklere katılan ama gerçek anlamda verim alamayan bir yapıya dönüşebilir.

 

Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde İstanbul Mahkemeleri yetkilidir.


TAV